Cilt tiplerine göre güneş kremi seçimi, sizi güneşin zararlı ışınlarından korur. Aynı zamanda da cilt tipinize uygun ve cildinizin hassasiyetine yönelik besleyici elemanları içeriğinde bulundurur. Vitamin ve mineral bakımından zengin güneş kremleri, her cilde göre farklı içeriklere sahiptir. Cilt tiplerine göre güneş kremleri temelde 6 kategoriye ayrılabilir.
Cilt tiplerine uygun güneş kremleri: hassas, kuru, yağlı, karma, lekeli, olgun ciltlere göre 5 ayrı güneş kremi tipi bulunabilir. Ayrıca güneş hassasiyeti bulunan kişiler için güneş öncesi ve güneş sonrası krem çeşitleri vardır.
Cildi çabucak kızaran ve hassasiyeti yüksek olan kişiler için güneş kremi çeşitleri su ve yağ bazlı olmak üzere iki farklı tipte olabilir. Hassas ciltler, güneşe karşı yeterli Sebum sıvısı üretemez. Bu nedenle hassas cilde sahip kişiler, güneşe çıktıklarında ciltte kızarıklık oluşabilir. Bunu önlemek adına hassas ciltlere göre güneş öncesi ve güneş sonrası kremleri kullanabilirsiniz. Böylece vücuttaki Sebum sıvısı artarak güneş ışınlarına karşı kızarıklık oluşumu azalabilir. Özellikle parfüm içermeyen ve 50 SPF güneş kremleri hassas ciltler için uygundur.
Kuru cilde sahip kişiler, kuru ya da soğuk hava şartlarına, güneşin zararlı etkilerine karşı savunmasız olabilir. Yeterli neme sahip olması için yağ ve nem oranı yüksek güneş kremleriyle cildinizi rahatlatabilirsiniz. Cilt testi yaptırarak size uygun SPF değerinde güneş kremi ile cildinizi olumsuz etkilerden koruyabilirsiniz.
Yağlı ciltlere göre güneş kremi, genellikle su bazlı olup, cildin yeterli oranda Sebum ve melatonin salgılamasına yardımcıdır. Güneşe çıkmadan birkaç saat önce sürülmesi tavsiye edilen güneş kremleriyle cildinizi sıcakta kavrulmaktan ve kızarmaktan koruyabilirsiniz.
Karma ciltlere uygun güneş kremi tamamen yağ ya da su bazlı değildir. Cilt tipine uygun olarak hem yağlı hem de su bazlı özelliğe sahiptir. Ciltte akne ve sivilce oluşumuna neden olmazken, yeterli neme kavuşmasına yardımcı olacak özelliktedir. Karma ciltlere göre güneş kremi seçerken mümkün olduğunca doğal, güneşin ışınlarına karşı yeterli koruma faktörüne sahip kremler tercih etmelisiniz. En az 50 faktör güneş kremleri tercih ederek deniz kenarında ya da dışarıda geçirdiğiniz vakti cildinizi koruyarak değerlendirebilirsiniz.
Lekeli ciltlere uygun güneş kremi, ciltteki farklı renk tonlarını düzenleyici içeriğe sahip olmalıdır. Güneş lekelerini giderici kremler kullanarak farklı cilt tonlarını düzenleyerek zamanla cildinizin normal rengine dönmesine yardımcı olabilirsiniz. UVB-UVA ışınlarına karşı koruyucu, içeriğinde çinko, Omega ve E vitamini barındıran güneş koruyucular bu cilt tipi için uygundur. Siz de cilt tipinizi bilerek mevsime uygun güneş kremleriyle cildinizi her zaman rahat ettirebilirsiniz.
Bu 5 cilt tipi dışında bir de olgun cilt tipi için güneş kremi kullanımı önem teşkil eder. Olgun cilt tipi yaş ilerledikçe değişen ve nem kaybı yaşayan bir yapıya sahiptir. Yaşlanma karşıtı güneş kremleri kullanarak ilerleyen yaşlarda da güneşin zararlı etkilerinden korunabilirsiniz. Çünkü deri yaşlandıkça eski elastikiyetini ve dayanıklılığını kaybeder. Bu nedenle güneşten daha fazla etkilenir. Çinko, omega ve kolajen içeren güneş kremleri ile ilerleyen yaşlarda da cildinizi korumaya devam edebilirsiniz.
Genel olarak bütün cilt tiplerinin ihtiyacı olan içerikler çinko, omega ve kolajendir. Ancak karma cilde sahip kişiler, özellikle cilt gözeneklerini tıkamayan, komedojenik olmayan kremler tercih etmelidir. Şimdi kirmizibeyazz.com adresinden kendinize uygun güneş kremini kolaylıkla sipariş edebilirsiniz.
Bu yazıda, vitamin takviyeleri dünyasındaki bu temel soruyu aydınlatacak, multivitaminlerin ve tekli vitaminlerin avantajlarını, dezavantajlarını ve kimler için daha uygun olduklarını detaylıca inceleyeceğiz. kirmizibeyazz.com'da bulabileceğiniz Solgar, Nutraxin, Orzax, Vitabiotics gibi güvenilir markaların sunduğu seçenekler arasından bilinçli bir tercih yapmanıza yardımcı olacağız.
Multivitaminler, vücudun normal fonksiyonları için gerekli olan birçok farklı vitamin ve minerali tek bir tablette, kapsülde veya efervesan formda bir araya getiren takviye edici gıdalardır. Sonbahar aylarında multivitamin kullanımının önemi artar çünkü:
Sonbaharın gelişiyle birlikte doğa dinginleşirken, bizim iç dünyamız ve bedenimiz her zaman aynı sükuneti yakalayamayabilir. Günlerin kısalması, güneş ışığının azalması, tatil rehavetinden yoğun iş ve okul temposuna ani geçiş... Tüm bu değişimler, "sonbahar anksiyetesi" veya "mevsimsel hüzün" olarak adlandırılan ruhsal dalgalanmalara, artan strese, uyku sorunlarına ve hatta sindirim sistemi rahatsızlıklarına zemin hazırlayabilir. Peki, vücudumuzun bu mevsimsel geçişe daha kolay adapte olmasını sağlamak, zihinsel ve fiziksel dengemizi korumak için ne yapabiliriz?
Yaz tatilinin enerjisi yerini okul zilinin sesine ve serin sonbahar rüzgarlarına bırakırken, pek çok aile için de "hastalık mevsimi" endişesi başlar. Okulların açılması, havaların soğuması ve kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmesi, virüs ve bakterilerin yayılması için ideal bir ortam yaratır.
Yazın canlılığını yavaş yavaş geride bırakıp sonbaharın serinliğine adım atarken, doğada yaprak dökümü başlar. Peki ya saçlarınızda da benzer bir dökülme fark ediyorsanız? Duş giderinde, yastığınızda veya saç fırçanızda normalden daha fazla saç teli görmek endişe verici olabilir. Ancak endişelenmeyin, yalnız değilsiniz! "Mevsimsel saç dökülmesi" olarak bilinen bu durum, özellikle sonbahar aylarında pek çok kişinin yaşadığı geçici bir problemdir. Peki, bu dökülme neden olur, normal midir ve en önemlisi, bu süreci en az kayıpla atlatmak ve saçlarımızı yeniden güçlendirmek için neler yapabiliriz?
Saç bakımı dünyasında içeriklerin gücüne inanan, doğadan ilham alan ve her saç tipine özel çözümler sunan bir marka hayal edin... İşte karşınızda OGX (Organix)!
En sevdiğiniz dondurmayı yerken, sıcak bir çay yudumlarken veya tatlı bir şeyler atıştırırken dişlerinizde aniden keskin bir sızı mı hissediyorsunuz? Eğer bu durum size tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Milyonlarca insanı etkileyen diş hassasiyeti , yaşam kalitesini düşüren, yeme içme keyfini baltalayan oldukça yaygın bir sorundur.
Güzel ve sağlıklı bir gülüş, sadece estetik bir kaygı değil, aynı zamanda genel sağlığımızın da önemli bir göstergesidir. Ağız ve diş sağlığını korumak, diş çürükleri, diş eti hastalıkları, ağız kokusu gibi pek çok sorunun önüne geçmenin yanı sıra, kalp hastalıkları, diyabet gibi bazı sistemik rahatsızlıkların riskini azaltmaya da yardımcı olabilir. Peki, bu değerli varlığımızı korumak için günlük olarak neler yapmalıyız?
