Güneş kremi, cildi güneşin zararlı etkilerine karşı korumaya yardımcı bileşenleri içeren üründür. Bu ürünler sadece yaz aylarında değil kış aylarında da kullanılır. Çünkü güneş ışınları doğrudan ya da kademeli olarak yeryüzüne her daim temas eder. Bu da güneş kremi kullanımının oldukça geniş bir kullanım alanı olduğunu gösterir.
Güneş kremleri pek çok farklı marka tarafından çıkarılan ürünlerdir. Dolayısıyla hangi güneş kreminin daha iyi olduğunu anlamak için hem marka kalitesi hem de ürün içeriğine bakmak gerekir. Cilt tipine uygun bir güneş kremi yılın her mevsimi cildi zararlı ışınlardan en iyi şekilde koruyacaktır.
Güneş kremi en temel anlamda cildi güneşin UV-UVA gibi zararlı ışınlarından korumaya yardımcı olan ürünlerdir. Güneş kremlerinin formülasyonunda her cilt tipine uygun içerikler kullanılır. Bu sebeple her cilt tipi için farklı güneş kremleri üretilir. Bazı güneş koruyucu kremler ise “tüm ciltlere uygundu” ibaresi ile çıkar. Bunların formülü tüm cilt tiplerinin ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlenmiştir.
Güneş ışınları cilde pek çok zarar verir. Bunlar arasında yanık harici cilt lekeleri, erken yaşlanma belirtileri, cilt kanseri gibi çok geniş kapsamlı zararlar söz konusudur. Bu sebeple uzmanlar güneşe çıkmadan önce mutlaka güneş koruyucu kremin ya da losyonunun cilde uygulanması gerektiğini belirtiyorlar.
Güneş kremi ne sıklıkla sürülmeli sorusunun cevabı tamamen duruma bağlıdır. Güneş ışınlarının yoğunluğu, cildin hassasiyeti, ne kadar süre güneşe maruz kalınacağı gibi durumlar güneş kremi kullanım sıklığını belirleyen unsurlardır. Genel olarak güneşe çıkmadan 15-20 dakika önce güneş kremi kullanılmalıdır.
Doğru oranda ve cildin güneşe maruz kalacak kısımları atlanmadan kullanılan güneş koruyucu kremden fayda sağlamak mümkündür. Ayrıca güneş kremi yüzdükten ya da terledikten sonra da tekrar uygulanmalıdır. Güneşin dik açıyla geldiği öğle saatlerinde zaman geçirecekler ise her saat başı krem uygulamasını tekrarlarsa cildini güvenceye almış olacaktır. Ancak çok hassas bir cilt söz konusu ise öncesinde uzman bir doktordan kullanım sıklığına dair tavsiye almak gerekebilir.
Doğru ve en iyi güneş kremi seçmek için bazı detaylara dikkat etmek yeterlidir. Bu detayları şu şekilde sıralayabiliriz:
1) Cilt Tipi
Güneş koruyucu kremi seçmeden önce kişinin cilt tipini çok iyi tanıması gerekir. Yağlı, karma, kuru ciltler için farklı güneş kremleri üretilir. Bu sebeple cilt tipine uygun bir güneş kremi en doğru seçenek olacaktır.
2) Güneş Koruma Faktörü (SPF)
Güneş kremi seçerken bir diğer önemli konu da güneş koruma faktörüdür. Güneş koruma faktörü yani SPF değeri güneş kreminin cildi ne kadar süre ile koruduğunun göstergesidir. SPF değeri yüksek güneş koruyucu kremler özellikle yoğun güneşli ortamlarda çok daha etkili bir koruma sağlayacaktır. Ancak günlük kullanım için bir güneş kremi satın alınacaksa 30 SPF gibi daha düşük etkide ürünler kullanılabilir.
3) Suya Dayanıklılık
Güneş kremlerinin suya dayanıklılığı özellikle yazlık bölgelerde, denize girerken son derece önemlidir. Çünkü yüzme sonrasında ya da terleme ile güneş kremi koruma özelliğini yitirebilir. Deniz, havuz, güneşlenme, spor gibi aktiviteler için suya dayanıklı güneş kremi tercih edilebilir. Hemen her markanın suya dayanıklı güneş kremleri bulunur. İçeriğini dikkatli okuyarak ne kadar süre ile suya dayanıklı olduğunu da öğrenmek mümkündür.
4) Geniş Spektrumlu Koruma
Bir güneş kremi şayet geniş spektrumlu bir koruma sağlıyorsa bunun anlamı hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı cildi en iyi şekilde savunduğudur. UVA ışınları özellikle ciltte leke, yaşlanma gibi durumlara neden olurken UVB ise cilt kanserine neden olabilir. Bu sebeple geniş spektrumlu güneş koruyucu kremler cilt için idealdir.
5) Güneş Kreminin İçeriği
Güneş kremi tercihinde içeriğine de önem vermek gerekir. Bazı güneş kremleri özellikle hassas ciltlerde tahriş ya da kaşınma gibi durumlar ortaya çıkarabilir. Kimyasallara karşı hassas cildi olanlar mutlaka içeriğinde hassas ciltlere uygunluğunu kontrol etmelidir. Hassas ciltler için markaların üretmiş olduğu organik ve doğal güneş kremleri bulunuyor.
6) Marka
Tercih edilecek güneş koruyucu kremin markası da bir diğer önemli unsurdur. Piyasada ürünleri ile insanların beğenisini ve memnuniyetini kazanmış markalara yönelmek doğru olacaktır. Marka kalitesinden emin olunmayan ürünler cilde faydadan çok zarar getirebilir. En iyi güneş kremi araştırıldığında zaten belirli markaların öne çıktığı rahatlıkla görülebilir.
7) Fiyat
Güneş kremleri farklı markalar ve farklı fiyatlandırmalar ile tüketicilere sunulur. Bütçeye uygun güneş kremi seçilebilir ancak içeriğinin her halükarda cilde uygun olması önemlidir. Bu sebeple ucuz olsun diye sıradan bir güneş kremi almak tehlikeli olabilir. En iyi güneş kremi cilt için en iyi faydayı sağlayandır. Bu sebeple fiyat kalite dengesini iyi bir şekilde ortaya koymak gerekir. En iyi güneş kremi diye alınan bazı ürünler cilde iyi gelmeyebilir. Bu nedenle fiyat önemli bir unsurdur.
Açılımı “Sun Protection Factor” olan SPF güneş koruma faktörüdür. SPF değeri, güneş kreminin cildi zararlı güneş ışınlarından ne denli koruyabildiğini gösteren bir rakamdır. Dolayısıyla SPF değeri ne kadar yüksekse ürün cildi o kadar uzun süre koruyacaktır. SPF değerlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
SPF15: Güneş yanığına neden olmayan, günlük kullanıma uygun bir değerdir
SPF30: Güneş yanığına neden olmadan cildi güneşten 30 kat daha fazla süreyle korur.
SPF50: Cildi güneşin tehlikeli ışınlarına karşı 50 kat daha fazla bir süreyle korur.
Hangi SPF değerinde güneş kremi seçileceği ise kullanım rutinine göre belirlenmelidir. Her biri güneş ışınlarına karşı cildi korur. Ancak süresi ve etkisi değişebilir.
Güneş kremi fiyatı pek çok faktöre göre değişiklik gösterir. 50 TL’ye de 500 TL’ye de güneş kremi bulmak mümkündür. Önemli olan fiyat – performans ürünü seçebilmektir. Güneş kremi fiyatı etkileyen unsurlardan bir tanesi markadır. Tanınmış, popüler ve reklamlarda sıklıkla görünen markalar fiyat olarak biraz daha pahalı olabilir.
Güneş kremi fiyatı belirleyen bir başka konu da içeriğidir. İçeriği organik ve doğal olan ürünler kimyasal içerikli ürünlere oranla daha pahalı olabilir. SPF değeri ne kadar yüksekse güneş kremi fiyatı da ona göre o kadar artabilir. Ürünlerin ebatları da güneş kremi fiyatı üzerinde önemli bir unsurdur. Küçük, orta, büyük ya da aile boyu güneş kremleri mevcuttur. Bunlar kendi aralarında farklı fiyatlarla tüketicilere sunulur. Dolayısıyla güneş kremi fiyatı üzerinde pek çok etken söz konusudur.
Uzmanlar kapalı havalarda da güneş kreminin kullanılması gerektiğini dile getiriyorlar. Güneş ışınları mevsim fark etmeksizin bulutlardan geçerek cilde ulaşabilir. Bu nedenle uygun SPF değerinde günlük olarak güneş kremi kullanılması cilt sağlığı açısından önemlidir.
Havuz ya da denize girdikten sonra güneş kremi etkisi azalabileceğinden tekrar sürülmesinde fayda vardır. Ayrıca terleme söz konusu olursa yine güneş kremini sürmek gerekir. Bu sayede cilt gün boyu korunmuş olur.
Her cilt tipine uygun güneş kremi üretilmektedir. Dolayısıyla en iyi güneş kremi cilt tipine en uygun olan üründür. Güneşin cilde zarar vermemesi, cildin de herhangi bir şekilde kimyasallar nedeniyle tahriş olmaması için güneş kremi seçimi önemlidir. Örneğin yağlı cilt tipleri için yağsız ve komedojenik olmayan (gözenekleri tıkamayan) güneş kremleri seçilmelidir. Kuru ciltler için ise nemlendirici etkili güneş kremleri uygundur. Karma ciltler için en iyi güneş kremi losyon formunda, hassas ciltler için hipoalerjenik ve parfümsüz olanlardır.
En sevdiğiniz dondurmayı yerken, sıcak bir çay yudumlarken veya tatlı bir şeyler atıştırırken dişlerinizde aniden keskin bir sızı mı hissediyorsunuz? Eğer bu durum size tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Milyonlarca insanı etkileyen diş hassasiyeti , yaşam kalitesini düşüren, yeme içme keyfini baltalayan oldukça yaygın bir sorundur.
Güzel ve sağlıklı bir gülüş, sadece estetik bir kaygı değil, aynı zamanda genel sağlığımızın da önemli bir göstergesidir. Ağız ve diş sağlığını korumak, diş çürükleri, diş eti hastalıkları, ağız kokusu gibi pek çok sorunun önüne geçmenin yanı sıra, kalp hastalıkları, diyabet gibi bazı sistemik rahatsızlıkların riskini azaltmaya da yardımcı olabilir. Peki, bu değerli varlığımızı korumak için günlük olarak neler yapmalıyız?
Cilt sağlığı ve genç bir görünüm söz konusu olduğunda, adını sıkça duyduğumuz iki güçlü bileşen var: Kolajen ve C Vitamini . Kolajen, cildimizin temel yapı taşıyken ve ona sıkılık, elastikiyet kazandırırken; C vitamini ise hem güçlü bir antioksidan hem de kolajen üretiminde hayati bir rol oynayan bir vitamindir.
Kolajen takviyelerinin cilt, saç, tırnak ve eklem sağlığı üzerindeki potansiyel faydalarını öğrendikçe akla gelen en önemli sorulardan biri de "Kolajen kullanmaya ne zaman başlamalıyım?" oluyor. Acaba belirli bir yaş sınırı var mı? Genç yaşlarda başlamak erken mi, yoksa ileri yaşlarda başlamak geç mi kalmış sayılır? Ayrıca, kolajen takviyelerini ne kadar süreyle kullanmak gerekir ve etkilerini ne zaman görmeye başlarız? Bu yazıda, kolajen kullanımına başlama yaşı, ideal kullanım süresi ve kürler hakkında merak edilen tüm bu sorulara yanıt arayacağız.
Bir önceki yazımızda kolajenin ne olduğunu, vücudumuzdaki önemini ve potansiyel faydalarını detaylıca inceledik. Şimdi ise sıra, bu faydalardan en iyi şekilde yararlanmak için doğru kolajen takviyesini nasıl seçeceğimize geldi.
Son yıllarda sağlık ve güzellik dünyasının parlayan yıldızlarından biri de şüphesiz kolajen . Sosyal medyada, dergilerde, sağlık programlarında sıkça adını duyduğumuz bu protein, aslında vücudumuzun temel yapı taşlarından biri ve hayati öneme sahip. Peki, kolajen tam olarak nedir?
Doğru seçilmiş bir duş jeli, cildimizi nazikçe temizlerken aynı zamanda hoş kokusuyla duyularımızı harekete geçirir, nemlendirir ve bize kendimizi iyi hissettirir. Peki, piyasadaki sayısız seçenek arasından cildinizi gerçekten şımartacak, güne zinde bir başlangıç yapmanızı veya güne huzurlu bir veda etmenizi sağlayacak o özel duş jelini nasıl bulabilirsiniz?
Yaz ayları, enerjisi ve sıcaklığıyla bizi sararken, cildimiz de bu mevsimin getirdiği özel koşullara adapte olmaya çalışır. Yüzümüze gösterdiğimiz özeni çoğu zaman ihmal ettiğimiz vücut cildimiz, aslında yazın yıpratıcı etkilerine karşı en az yüzümüz kadar hassastır. Güneşin UV ışınları, tuzlu deniz suyu, klorlu havuz suyu ve sık duş alma gibi faktörler, vücut cildimizin kurumasına, nem dengesinin bozulmasına, hassaslaşmasına ve hatta erken yaşlanma belirtileri göstermesine neden olabilir.
