Cilt bakımı yapmadan önce cilt tipinizi evde yapacağınız basit bir testle öğrenebilirsiniz. Cilt tipi belirleme testi için kullanabileceğiniz birkaç basit yöntemden ilki kâğıt peçete testidir. Kâğıt peçeteyi burun ya da alın bölgesinin üstünde birkaç dakika tuttuktan sonra ne kadar yağlandığına bakabilirsiniz. Eğer peçetede çok fazla yağ varsa yağlı cilt tipine sahip olduğunuzu anlayabilirsiniz.
Cilt tipi belirleme yönteminde farklı cilt tiplerine yönelik olarak farklı testlere başvurabilirsiniz. Kuru cilde sahip olduğunuzdan şüpheleniyorsanız yine kuru bir peçeteyle cildinizi test edebilirsiniz. Yüzünüzün farklı bölgelerinde birkaç dakika boyunca tutacağınız peçete yağlanmıyorsa bu durumda cildinizin kuru olduğunu anlayabilirsiniz. Eğer yüzünüzün burun ve çene gibi daha çok yağlanmaya müsait kısımlarında peçetenin yağlandığını ve diğer kısımlarda yağlanmadığını görüyorsanız bu durumda karma cilt tipine sahip olduğunuzu anlayabilirsiniz. Peki, bütün bu cilt tipi testleri neden yapılır? Öncelikle neden farklı cilt tiplerinin var olduğunu anlamamız, bu sorunun cevabını kolaylaştıracaktır.
Cildiniz normal şartlarda yeterli suya ve neme sahip olduğunda ne çok kuru ne de çok yağlı bir görünüme sahiptir. Kullanılan ilaçlar, hava durumu, beslenme düzeni, geçirilen hastalıklar cilt tipinizin değişmesine sebep olabilir. Genellikle yağlı yiyecekler tüketen biriyseniz cildiniz daha çok yağlı olmaya müsait olabilir. Abur cubur alışkanlığınız varsa şekerli yiyecekler tüketiyorsanız yağlı cilde sahip olma ihtimaliniz yüksek olabilir. Bunların yanında cilt kuruması ise yeterli su tüketmemenizden ya da yeterli bakımı yapmamanızdan kaynaklanabilir. Bu durumda cilt sorunlarınızı ortadan kaldırmak için cildinizin ihtiyacına uygun su tüketmeye ve bakım yapmaya özen gösterebilirsiniz. Karma cilt tiplerinde ise yine yeme düzeninden su tüketimine, yanlış bakıma, strese ve sağlık durumunuza göre birçok farklı etken devreye girer. Kişinin metabolizması ve kilo durumu gibi birçok kişisel etken cilt tipi üzerinde etkilidir.
Cilt tipi testi, öncelikle cildinizin ihtiyaçlarını belirleyebilmeniz ve varsa cilt sorunlarınızı gidermeniz için hayatidir. Evde yapabileceğiniz basit testlerle cilt tipinizi tespit edebileceğiniz gibi bunun için bir uzmana danışmayı da tercih edebilirsiniz. Gelişmiş dermatolojik test yöntemleriyle işini güvenilir şekilde yapan bir cilt bakım uzmanından ya da doktordan cilt tipinizi öğrenebilirsiniz. Neticede cilt tipinize ve varsa cildinizde hassas bölgelere yönelik doğru bakım ürünlerini ve tekniklerini öğrenebilirsiniz.
Cilt tipine uygun bakım yapmadığınızda genellikle cilt sorunlarınızı daha da arttırırsınız. Örneğin, yağlı cilde sahipseniz ve nemlendiricinizi de yağ bazlı olarak tercih ediyorsanız cildinizde akne ve sivilce oluşumu ve yağlanma devam eder. Kuru ciltler için ise cildin ihtiyaç duyduğu yağı ve nemi içermeyen ürünler yine cilt kuruluğu sorununuzun devam etmesine yol açar. Eğer karma cilde sahipseniz ve tek bir cilt tipine göre bakım yapıyorsanız yüzünüzün hep bir kısmında yağlanma ya da kuruma sorunuyla karşı karşıya kalırsınız. Cilt tipi belirleme testleri ise cilt tipinizi doğru şekilde öğrenerek, cildinizin ihtiyaçlarına cevap veren ürünleri tercih etmenizi sağlar. Hassas bir cilde sahipseniz kimyasal içerikli ürünlerin cildinizi tahriş ettiğini fark edebilirsiniz. Olgun ciltler diğer ciltlere göre daha kolay yıpranmaya meyilli olabilir. Buna uygun olarak da uzman tarafından tavsiye edilen cilt bakımına ihtiyaç duyar. Her cilt tipi için cildi ferahlatan ve ona nefes aldıran doğru bakım yöntemleri bulunur. Günümüzde kolaylıkla ulaşabileceğiniz sabunlar, kremler, cilt temizleyiciler günde sadece birkaç dakikalık uygulamayla cilt sorunlarınızı gidermeye yardımcıdır.
Evlerinizde uygulayabileceğiniz cilt tipi testleri de size yol gösterici olur. Ancak dermatoloji ya da cilt uzmanı tarafından yapılan testler, genellikle mükemmele yakın şekilde doğru sonuç verir. Ayrıca kendi kendinize yaptığınız testlerde cilt tipinizden tam anlamıyla emin olamayabilirsiniz. Evde cilt tipi testi yaparak cildinizin hangi sınıfta yer aldığını anlasanız bile cilt bakımı için profesyonel tavsiyeye ihtiyaç duyabilirsiniz.
Son yıllarda sağlık ve güzellik dünyasının parlayan yıldızlarından biri de şüphesiz kolajen . Sosyal medyada, dergilerde, sağlık programlarında sıkça adını duyduğumuz bu protein, aslında vücudumuzun temel yapı taşlarından biri ve hayati öneme sahip. Peki, kolajen tam olarak nedir?
Doğru seçilmiş bir duş jeli, cildimizi nazikçe temizlerken aynı zamanda hoş kokusuyla duyularımızı harekete geçirir, nemlendirir ve bize kendimizi iyi hissettirir. Peki, piyasadaki sayısız seçenek arasından cildinizi gerçekten şımartacak, güne zinde bir başlangıç yapmanızı veya güne huzurlu bir veda etmenizi sağlayacak o özel duş jelini nasıl bulabilirsiniz?
Yaz ayları, enerjisi ve sıcaklığıyla bizi sararken, cildimiz de bu mevsimin getirdiği özel koşullara adapte olmaya çalışır. Yüzümüze gösterdiğimiz özeni çoğu zaman ihmal ettiğimiz vücut cildimiz, aslında yazın yıpratıcı etkilerine karşı en az yüzümüz kadar hassastır. Güneşin UV ışınları, tuzlu deniz suyu, klorlu havuz suyu ve sık duş alma gibi faktörler, vücut cildimizin kurumasına, nem dengesinin bozulmasına, hassaslaşmasına ve hatta erken yaşlanma belirtileri göstermesine neden olabilir.
Yaz aylarında saçların neden güçsüzleşip döküldüğünü, bu duruma karşı nasıl önlem alabileceğimizi ve Ducray Anaphase+ Şampuan ile Ducray Anacaps Takviye Edici Gıdaları 'nın saçlarınızı yeniden canlandırma sürecindeki kilit rolünü kirmizibeyazz.com'daki seçeneklerle birlikte keşfedeceğiz.
Yaz aylarının enerjisi ve sıcaklığı hepimize iyi gelse de, saç derimiz için aynı şeyi söylemek her zaman mümkün olmuyor. Artan sıcaklıklar, yükselen nem oranı, yoğun terleme, sık sık denize veya havuza girmek gibi faktörler, saç derimizin hassas dengesini kolayca bozabilir. Sonuç olarak kaşıntı, aşırı yağlanma, kepeklenme, hassasiyet ve hatta sivilcelenme gibi rahatsız edici sorunlarla karşılaşabiliriz.
Güneşin yakıcı ışınları, denizin tuzlu suyu ve havuzların klorlu ortamı, bir araya geldiğinde saçlarımızın en büyük düşmanlarından biri haline gelebilir. Kuruluk, matlık, renk solması, kolay kırılma, yıpranma ve hatta saç derisi sorunları yazın sıkça karşılaştığımız problemlerdir.
Yaşlanma karşıtı (anti-aging) cilt bakımı, pek çoğumuz için yıl boyunca devam eden bir maratondur. Kırışıklıklar, ince çizgiler, sıkılık kaybı ve lekelenmeler gibi yaşlanma belirtileriyle mücadelede kullandığımız serumlar, kremler ve özel bakımlar rutinimizin önemli bir parçasını oluşturur. Ancak yaz ayları geldiğinde, artan güneş maruziyeti ve değişen hava koşulları, bu rutinde bazı ayarlamalar yapmamızı gerektirebilir.
Yaz ayları, sıcak kumlar, serin sular ve bol güneş ışığıyla dolu keyifli günler vaat etse de, kuru ve hassas cilde sahip olanlar için bazı zorlukları da beraberinde getirebilir. Yoğun güneş maruziyeti, tuzlu deniz suyu, klorlu havuz suyu ve klimalı ortamlar, zaten neme ihtiyaç duyan bu cilt tiplerinin daha da kurumasına, gerilmesine, kızarmasına ve hassasiyetinin artmasına neden olabilir.
