Kolajen, genellikle cildi ve vücudun çeşitli yapılarını beslemek için bulunan bir çeşit proteindir. Kolajen ürünleri ise takviye ve bakım ürünleri şeklinde cildi beslemek ve elastikiyetini korumak için oluşturulan dış desteklerdir.
Toz, kapsül, shot, shake gibi farklı tipleri bulunan kolajen, besin takviyesi şeklinde kullanılabilir.
Kolajen vücudun protein yapı taşları içinde yer alan ve cildin %75’ini oluşturan önemli bir bileşendir. 19 farklı kolajen vardır. Her bir tip kolajen vücudun farklı yerlerinde bulunur. Özellikle fiziksel aktivitelerde kolajen desteği son derece önemlidir.
Sporcularda, ağır egzersiz yapan kişilerde genellikle kolajen desteği alımı, kas, bağ ve kıkırdak dokunun sağlığını korumak açısından önemlidir.
Kolajen bileşiği kötü yaşam şartları nedeniyle 25 yaşından sonra azalmaya başlar. Kötü uyku düzeni, karbonhidrat ağırlıklı beslenme, eksik beslenme gibi durumlar protein ağırlıklı beden yapısının dengesini bozar. Eğer doğru beslenir, cildinize iyi bakarsanız kolajen dokusu sağlıklı kalır ve cilt elastikiyetini korur.
Kolajenin azalmasının nedenleri arasında alkol ve sigara kullanımı en başta gelir. Yetersiz beslenme, yeterince protein almama kolajen eksikliğine yol açar. Güneşin zararlı ışınlarına çok fazla maruz kalmak da kolajen kaybına yol açan nedenlerden biridir.
Saç, deri, göz bebeği, göz akı, tendonlar, kan damarları olmak üzere vücutta pek çok bölgede kolajen bulunur. Kolajen azaldığında ise ilk önce deri ve saç sağlığı bozulmaya başlar. Sonrasında cilt ve organlar yaşlanarak eski performanslarını kaybederler.
Neyseki cilt bakımı, protein tozları ve takviyeler olmak üzere çeşitli formlarda kolajen içeriği alarak daha sağlıklı cilt, göz, saç ve bağ dokusuna sahip olmak mümkündür.
Kolajen, protein takviyesi formunda toz olarak günlük belli miktarlarda kullanılabilen formda alınabilir. Ayrıca tablet şeklinde, şampuan olarak da kullanılabilir. Farklı markaların kolajen ürünleri, kullanım amacına göre farklı formlardadır. Genellikle içeriğinde farklı vitamin ve mineral oluşumları da yer alır.
Kolajen takviyesi ve besin takviyesi seçenekleri arasında yer alan kolajen ürünleri için şimdi buraya tıklayabilirsiniz.
Toz formdaki kolajen takviyesi genellikle shake olarak tüketilir. Önerilen miktarda toz kolajen, su, süt ya da çeşitli sıvı içeceklerle bir arada kullanılabilir. Bunun yanında kolajen takviyesini çeşitli kozmetik ürünler aracılığıyla da alabilirsiniz.
Aromalı ya da aromasız seçenekleriyle kolajen takviyelerini önerilen dozda tüketmelisiniz. Ayrıca şampuan ve çeşitli kozmetik ürünleri içinde de kolajen serum, şampuan gibi ürünler bulunur. Cildinizin, ruhsal ve fiziksel sağlığınızın ihtiyaç duyduğu kolajen tipini ürün özelliklerine bakarak bulabilirsiniz.
Genel olarak 25’li yaşlardan itibaren kolajen ürünleri birçok kişinin kullanımına uygundur. Ancak hamile ve emziren anneler, kolajen kullanmadan önce doktorlarına danışmalıdır. Ayrıca kolajen ürünleri içinde yer alan maddeler farklılık gösterir.
Glukozamin, C vitamini, E vitamini gibi çeşitli faydalı bileşenler de kolajen ürünleri içinde yer alır. Bu ürünleri ekstra takviye olarak alıyorsanız da kolajen kullanmadan önce içeriğine dikkat etmelisiniz.
Herhangi bir kas hastalığından, şeker hastalığından ya da kronik rahatsızlıktan mustaripseniz kolajen takviyesi kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız. Balık ve deniz ürünleri, hayvansal ürünler gibi çeşitli besin gruplarına alerjiniz varsa kolajen kullanmamalısınız.
Siz de daha sağlıklı bir hayata devam etmek, kas ve bağ dokunuzu beslemek, kalp sağlığınızı korumak, ruhsal açıdan iyi hissetmek için kolajen takviyesi alabilirsiniz. Kolajen ürünleri, kolajen çeşitleri ve kolajen takviyeleri için şimdi buraya tıklayın!
En sevdiğiniz dondurmayı yerken, sıcak bir çay yudumlarken veya tatlı bir şeyler atıştırırken dişlerinizde aniden keskin bir sızı mı hissediyorsunuz? Eğer bu durum size tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Milyonlarca insanı etkileyen diş hassasiyeti , yaşam kalitesini düşüren, yeme içme keyfini baltalayan oldukça yaygın bir sorundur.
Güzel ve sağlıklı bir gülüş, sadece estetik bir kaygı değil, aynı zamanda genel sağlığımızın da önemli bir göstergesidir. Ağız ve diş sağlığını korumak, diş çürükleri, diş eti hastalıkları, ağız kokusu gibi pek çok sorunun önüne geçmenin yanı sıra, kalp hastalıkları, diyabet gibi bazı sistemik rahatsızlıkların riskini azaltmaya da yardımcı olabilir. Peki, bu değerli varlığımızı korumak için günlük olarak neler yapmalıyız?
Cilt sağlığı ve genç bir görünüm söz konusu olduğunda, adını sıkça duyduğumuz iki güçlü bileşen var: Kolajen ve C Vitamini . Kolajen, cildimizin temel yapı taşıyken ve ona sıkılık, elastikiyet kazandırırken; C vitamini ise hem güçlü bir antioksidan hem de kolajen üretiminde hayati bir rol oynayan bir vitamindir.
Kolajen takviyelerinin cilt, saç, tırnak ve eklem sağlığı üzerindeki potansiyel faydalarını öğrendikçe akla gelen en önemli sorulardan biri de "Kolajen kullanmaya ne zaman başlamalıyım?" oluyor. Acaba belirli bir yaş sınırı var mı? Genç yaşlarda başlamak erken mi, yoksa ileri yaşlarda başlamak geç mi kalmış sayılır? Ayrıca, kolajen takviyelerini ne kadar süreyle kullanmak gerekir ve etkilerini ne zaman görmeye başlarız? Bu yazıda, kolajen kullanımına başlama yaşı, ideal kullanım süresi ve kürler hakkında merak edilen tüm bu sorulara yanıt arayacağız.
Bir önceki yazımızda kolajenin ne olduğunu, vücudumuzdaki önemini ve potansiyel faydalarını detaylıca inceledik. Şimdi ise sıra, bu faydalardan en iyi şekilde yararlanmak için doğru kolajen takviyesini nasıl seçeceğimize geldi.
Son yıllarda sağlık ve güzellik dünyasının parlayan yıldızlarından biri de şüphesiz kolajen . Sosyal medyada, dergilerde, sağlık programlarında sıkça adını duyduğumuz bu protein, aslında vücudumuzun temel yapı taşlarından biri ve hayati öneme sahip. Peki, kolajen tam olarak nedir?
Doğru seçilmiş bir duş jeli, cildimizi nazikçe temizlerken aynı zamanda hoş kokusuyla duyularımızı harekete geçirir, nemlendirir ve bize kendimizi iyi hissettirir. Peki, piyasadaki sayısız seçenek arasından cildinizi gerçekten şımartacak, güne zinde bir başlangıç yapmanızı veya güne huzurlu bir veda etmenizi sağlayacak o özel duş jelini nasıl bulabilirsiniz?
Yaz ayları, enerjisi ve sıcaklığıyla bizi sararken, cildimiz de bu mevsimin getirdiği özel koşullara adapte olmaya çalışır. Yüzümüze gösterdiğimiz özeni çoğu zaman ihmal ettiğimiz vücut cildimiz, aslında yazın yıpratıcı etkilerine karşı en az yüzümüz kadar hassastır. Güneşin UV ışınları, tuzlu deniz suyu, klorlu havuz suyu ve sık duş alma gibi faktörler, vücut cildimizin kurumasına, nem dengesinin bozulmasına, hassaslaşmasına ve hatta erken yaşlanma belirtileri göstermesine neden olabilir.
